- İşverene iş sağlığı konusunda rehberlik ve danışmanlık yapmak.
- Çalışanların işe giriş ve periyodik sağlık muayenelerini yapmak.
- Çalışanlara genel sağlık konularında eğitim vermek.
- İşin yürütümündeki ergonomik ve psikososyal riskleri değerlendirerek iş ile işçinin uyumunu sağlamak.
- İş sağlığı ve güvenliği kurulu çalışmalarına katılmak.
- İş yerindeki gözetim ve denetim sistemi çalışmalarına katılmak.
- Kantin,yemekhane,yatakhane,kreş ve emzirme odaları ile soyunma odaları duş ve tuvaletlerin bakımı ve temizliği konusunda gerekli kontrolleri yapmak.
- İş güvenliği öncülüğünde yapılan risk değerlendirmesi çalışmalarına katılmak.
- İş yerindeki risklerin değerlendirilmesi ve önlenmesi ile ilgili mevzuata uygun koruyucu sağlık muayeneleri yapmak.
- Gece vardiyaları dahil olmak üzere işçilerin sağlık gözetimini yapmak.
- İş yerindeki genel hijyen şartlarını denetlemek.
- Yıllık çalışma planı hazırlamak.
Uzman kadrolarımızla işletmelerde zaman kaybına neden olmadan sağlık taramaları ve periyodik kontrolleri yapabilmektedir.
Sağlık Müdürlüğünün yazısı ve mevcut yönetmeliğe göre Mobil Sağlık Tarama Araçları sadece kendi bulundukları il sınırlarında tarama yapabileceğinden il dışından gelen tarama araçlarının ilimizde faaliyet göstermesi yasaktır.Firmaların il dışından gelen araçlara yaptırdığı taramalar geçersiz olacağından, maduriyet oluşmaması için;firmaların gerekli araştırmayı yaptıktan sonra (yetkili kuruluşlara) tarama yaptırması firma lehine olacaktır.
İşletmelerde çalışanların akciğer grafileri dijital ortamda çekilerek Uzm. Radyolog Dr. Tarafından değerlendirilerek raporlanmakta ve çekilen filmler CD olarak işletmeye teslim edilerek filmlerin saklanma, paylaşılma ve kontrollerinin kolay ve güvenilir olması sağlanmaktadır.
İşletmelerde yapılan röntgen ölçümlerinin röntgen teknisyenince ölçülmesi ve atom enerjisi kurumunca ölçümlerinin kontrol ediliyor olması ve uzm .radyolog sorumluluğunda olmasına dikkat edilmesi firmaların lehine olacaktır.
Yirmi birinci yüzyılda işyerlerinde karşılaşılan toksik maddeler ve işyerlerine özgü tehlikeler hala halk sağlığı üzerinde tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Mesleki akciğer hastalıkları ise tüm meslek hastalıkları arasında sıklık açısından birinci sırada gelmektedir.
Mesleki akciğer hastalıklarının üç önemli özelliği bulunmaktadır.
1)İşyerlerinde çeşitli maddelere maruziyet sonucu ortaya çıkarlar ya da bu maddelerin etkisiyle alevlenebilirler;
2) Önlenebilirler;
3) Potansiyel olarak tazmin edilebilirler.
Temel olarak mesleki akciğer hastalıklarını dört grupta incelemek mümkündür.
1) Mesleki havayolu hastalıkları
2) Pnömokonyozlar
3) Hipersensitivite pnömonisi
4) Akut toksit inhalasyon sendromları
İşe girişlerde ve çalışılan süreçte işitme kayıplarının tespiti ve erken korunma tedbirlerinin alınması için yıllık periyotta yapılması gerekli işitme testleri; işletmelerde ve polikliniğimizde yapılmakta ve Kulak Burun Boğaz Uzmanınca değerlendirilerek rapor edilmektedir.
Toza maruziyetin tespiti, takibi ve kontrolü için gerekli olan solunum fonksiyon testi periyodik kontroller bünyesinde gerek işletmede gerekse polikliniğimizde yapılabilmektedir.
Gıda ve hizmet sektöründe çalışanların periyodik olarak yaptırması gereken portör muayeneleri işletmede alınan örneklerin uzman Dr. Değerlendirme ve raporlamasına istinaden sonuçları işletmeye teslim edilerek zaman kayıpları önlenmektedir.
Difteri Tetanoz Aşısı
İş ortamında kirli maddelerle temas ve yaralanma riski fazladır. Yapılan uluslararası çalışmalarda erişkinlerin yaşla artan oranda Tetanoz ve Difteriye karşı bağışık olmadıkları, bu oranın %40’ lara vardığı tespit edilmiştir. Ülkemizde erişkin aşılama oranlarının daha düşük olması nedeni ile bağışık olmama durumunun çok daha yüksek olduğu ileri sürülebilir. Bu nedenle işyerinde Td aşılaması, tüm çalışanları kapsayacak şekilde ( sadece saat ücretli personeli değil ) yapılmalıdır. İşyerindeki bütün erişkinlere her 10 yılda bir, rutin olarak tek doz Td aşısı yapılmalıdır. Ancak çocukluğunda hiç aşılanmamış olanlara veya aşılandığı konusunda şüphe duyulanlara 3 doz aşı ile primer aşılama yapılmalıdır.( Birer ay ara ile 2 doz, bundan 6-12 ay sonra ise 3. doz Td aşısı) Yaralanma durumunda ise kişinin aşı ve yara durumu değerlendirilerek ek aşı ve /veya serum yapılması kararı verilir.
Hepatit B Aşısı
Sağlık Bakanlığı Hepatit B aşısını ulusal bağışıklama programına eklemiş bulunmaktadır. Ancak erişkinler Hepatit B için aşılanmamış olduğundan işyerlerinde ekonomik koşullar engel değilse rutin Hepatit B aşısı yapılması önerilir. (Hepatit B hastalığından ve karaciğer kanserinden korunmak amacı ile aşılama yapılması için koşullar zorlanabilir, işverenler ikna edilebilir.)
Hepatit B aşılaması için ön kan testleri zorunlu olmamakla birlikte, taşıyıcıların tespit edilmesini de sağladığından tarama testleri sonrasında aşılama yapılması önerilir. Hepatit B aşılaması birer ay ara ile 2 doz ve ikinci dozdan 6-12 ay sonra ise 3. doz şeklinde uygulanmaktadır. 3 doz aşılama ile ömür boyu bağışıklık sağlanmaktadır. Özel durumlar hariç aşıdan sonra bağışıklık kontrolü için kan analizi önerilmemektedir.
Influenza (Grip ) Aşısı
Ülkemizde en yaygın olarak tanınan ve yapılan erişkin aşısıdır. Grip aşısı tıbbi gerekliliği olanlara (Kronik kalp ve akciğer hastalığı olanlara, şeker hastalarına vb) önerilmektedir. Bunun dışında toplu olarak bir arada yaşamakta olanlara ve aşılanmak isteyenlere de önerilmektedir. Grip aşısı virüsünun yapısını değiştirmesi nedeni ile her yıl tekrarlanmakta ve Ekim - Kasım ayları içerisinde yapılması önerilmektedir.
Pnömokok Aşısı
Tıbbi gerekliliği olan çalışanlara ( kronik akciğer hastalığı, böbrek yetmezliği olanlara, dalağı alınmış veya organ nakli yapılmış olanlara ve 65 yaş üzerinde olanlara) bir veya 2 doz halinde yapılması önerilmektedir. Koruyuculuk süresi 5 yıl olarak verilmektedir.